Pasta ve pastacılık tarihi eski çağlara kadar ulaşmaktadır. Eskiden Romalılar pastacılığa çok önem verirlerdi. Ortaçağda Roma İmparatorluğunun çöküşü ile pastanın önemi biraz azaldı. Bunun yerine galeta, çörek, kurabiye vb. kuru yiyecekler değer kazanmaya başladı. Fakat Amerika’nın keşfi, Avrupa’da kakao ve şeker bolluğuna sebep olmuş, 1270 yılında Paris’te Pastacılar Birliği kurulmuştur.
Tarihin izleri çok eskileri gösterse de, günümüzdeki pastacılık tarihi 150-200 yıl önceye dayanmaktadır.

Ekmeğin, medeniyetle birlikte, Uzakdoğu'da ortaya çıktığı tahmin edilir. Ekmeğin yapımı Mısır'da çok eski tarihlerden beri biliniyordu. İlk zamanlarda ekmek yapmak için, iyice kızdırılmış yassı taşlar kullanılıyor, bunlarla bir çeşit peksimet pişiriliyordu. Sonraları ocakların üstlerine konan ızgaralar kullanılmaya başlandı. Daha sonra tuğladan veya topraktan, küçük fırınlar icat edildi. Roma'da vatandaşlar ekmeklerini evlerindeki fırınlarda pişirirlerdi. Ekmek yeme alışkanlığı Roma İmparatorluğu'nun bütün diğer bölgelerine İtalya'dan yayılmıştır.

Anadolu’da daha M.Ö.6800’lerde, Çatalhöyük’te ekmeklik buğday çeşitlerinin ekildiği kanıtlanmıştır. Tarih öncesi çağlardan beri genellikle buğday, çavdar, yulaf gibi tahılların öğütülmesi sonucu oluşan çeşitli unların suyla yoğurularak önce hamur haline getirilmesi sonra da hamurun mayalanıp pişirilmesiyle ekmek elde edilmektedir. Bugün de ülkemizde en çok buğday unundan ekmek yapılmaktadır.

Gelişen teknolojiye paralel olarak ekmek çeşitliliği artmış olsa da, dünyanın çeşitli bölgelerinde farklı zamanlarda ve mekanlarda, farklı unlar ve farklı tekniklerle hazırlanan çok değişik ekmek çeşitlerinin, genel olarak ve özellikle yerleşik/uygar insanın bir yiyeceği olduğunu görüyoruz.